Gebelik sırasında böbreklerde hem fonksiyonel hem de anatomik değişiklikler meydana gelir. Kötü sürprizlerle karşılaşmamak için anne adaylarının, hamilelik öncesinde taş kontrolü yaptırmaları önemlidir.Gebelik sırasında progesteron hormonunun gevşetici etkisi ve büyüyen rahmin idrar yollarına yaptığı baskı nedeniyle üretilen idrar hemen atılamayarak böbrek içinde bir süre oyalanır ve böbrek iç boşluklarını genişletir. Böbrek içindeki idrarın hemen atılamaması, idrarın içindeki kristallerin birikerek daha çabuk taş oluşmasına ve var olan taşların yerinden oynayarak kanala girmesine neden olabilir. Yine bu dönemde idrar yollarında enfeksiyon oluşma riski artar. Tedavi edilmeyen vakalarda taş düşürme sırasındaki şiddetli ağrı ve enfeksiyon, erken doğuma yol açabilir. Bu nedenle çocuk sahibi olmayı planlayan kadınların böbreklerini taş açısından da kontrol ettirmeleri gerekir.
Günümüzde taşların saptanmasında ilk tercih edilecek görüntüleme yöntemi direkt grafi (röntgen) ve ultrasondur. Bu yöntemlerin yetersiz kaldığı durumlarda tomografik inceleme gerekir. Gebelikte röntgen ve tomografi, X ışını içerdiği için bebeğe zarar vereceğinden kullanılamaz. Gebelik döneminde ultrason ile taşların saptanması mümkün olmazsa MR Ürografi (manyetik rezonans ürografi) tetkiki yapılabilir. Gebelikte saptanan 5 mm ve altındaki taşlarda beraberinde başka sorun yoksa hastanın taşı düşürmesi için gereken ilaç tedavisi, enfeksiyon varlığında ise uygun antibiyotik tedavisi düzenlenir. Küçük taşların %70 – %80’inde ilaç tedavisi yeterli olur. Taş büyükse, idrar kanalını tıkamışsa üreteroskopi ile taş kırılarak çıkarılır veya hamilelik süresince vücutta kalacak ince bir tüp (DJ stent) takılarak mevcut tıkanıklık önlenebilir ve taş tedavisi doğum sonrasına bırakılabilir.
Gebelik sırasında taş kırma tedavisi (ESWL), taş kırma cihazlarının büyük kısmında X ışını kullanılması ve taş kırma tedavisinin erken doğuma yol açma ihtimali nedeniyle önerilmez. Bu sebeple hamilelik öncesi taş kontrolü büyük önem taşır.